J.J. THOMSON

J.J. THOMSON
Elektronun Keşfi

Joseph John Thomson 1856da Manchester yakınlarında orta sınıf bir kitapçı ve yayıncının oğlu olarak dünyaya geldi. Ailesinin beklentilerine uygun olarak özel bir gündüz okulunda eğitim gördü.
Babası oğlunun bir mühendis olarak yetişmesini istiyordu; onun için bir çıraklık ayarladı. Ancak boşbir yer için beklerken Thomson, 14 gibi dikkat çekecek kadar erken bir yaşta Owen Kolejinde okumaya başladı.

Babası kısa bir süre sonra öldü. Çıraklık primini karşılayacak para yoktu ailede. Neyse ki Thomson Owen Kolejinde öğrenimini sürdürebilmek üzere bir burs kazandı. Orada J.H. Poynting ve Sir Arthur Schuster gibi seçkin bilim adamlarının etkisine girdi. Schuster, iyonlaşma ve gazlardan elektrik geçirme konularında ilerleme kaydetmiş yetenekli bir deneyciydi.

1876da Thomson Cambridge Trinity Collegede matematik okumak üzere bir burs kazandı. Bir öğrenci olarak çok başarılı bir kariyere sahipti.

1881de Kolejin üyeliğine seçildi. İlk çalışmaları, elektriksel olguların çeşitli mekanik modellerinin uygulanabilirliğini göstermek amacıyla biçimsel tekniklerden yararlanan matematiksel çalışmalardı.

1884te çok az pratik deneyimi olmasına karşın, beklenmedik bir biçimde Deneysel Fizik Cavendish Laboratuarına, profesör unvanıyla, Rayleigbın halefi olarak seçildi. Aynı yıl Royal Society üyeliğine kabul edildi. Alman ve İngiliz düşünce okulları arasında süregiden uzun tartışma çerçevesinde gaz akışı üzerine çalışmaya koyuldu.

Almanlar esirdalga kuramından, İngilizler ise tanecik modelinden yanaydılar. Bu tartışma onu elinizdeki metinde aktaracağımız deneylere yöneltti. ……. Thomson 1890da Rosa Pagetle evlendi. Biri oğlan, biri kız iki çocukları oldu. Oğlan büyüyecek ve kendi kendini ye tiştirerek önemli fizikçilerden G.P.Thomson olacaktı. Cavendishteki hiikümranlığı boyunca kendisine verilen “J.J.” adıyla Thomson, yalnızca kendi deneysel araştırmalarıyla uğraşmakla kalmayıp, sorumluğunu üstlendiği bilim adamı grupları tarafından yürütülen sistematik araştırmaprogramlarına katkıda bulundu.

J.J.Thomson evinde Bursları finanse edebilmek için düzenlenen lS51 Sergisinin gelirlerinden yararlanmak ve mezun öğrencilerin araştırma programlarına kabul edilmelerini düzenleyen üniversite kurallarını yumuşatmak,Thomsona güçlü bir araştırma okulu kurma olanağı verdi.

Okul yalnızca konusunda ilerlemekle kalmıyor, aynı zamanda Britanya İmparatorluğunun bürokratlarını da yetiştiriyordu. Bilimin örgütlenmesi Thomsonu fazlasıyla ilgilendiriyordu. Bilimsel ve Endüstriyel Araştırmalar Bölümününfonlar komitesinde ve bir üye olarak bölümün İstişare Heyetinde sekiz yıl boyunca çalıştı. Yatırım konularında özel biryeteneği olduğu söylenir.

Kişiselolarak hali vaktinin yerinde olduğundan da şüphe edilemez. Thomson koyu bir dindardı ve kiliseye düzenli olarak devam ederdi. Thomson birçok açıdan İngiliz bilim hayatında Newtonkadar belirleyici oldu. 1906da Nobel ödülünü kazandı.

1915de 1920ye kadar Birinci Dünya Savaşı boyunca etkinliklerini yöneterek Royal Societye başkanlık etti. 1915de Trinity Collegein başına geçti. 1919da yerini Ernest Rut herforda bıraktı. Ancak aktbilimsel çalışmasını sürdürdü. 1940da öldü.

J.J.Thomson sesiyle elektronun boyutu hakkındaki konuşması:
About the Size of the Electron
To listen to J.J. Thomson speaking on his discovery:

“Could anything at first sight seem more impractical than a body which is so small that its mass is an insignificant fraction of the mass of an atom of hydrogen? which itself is so small that a crowd of these atoms equal in number to the population of the whole world would be too small to have been detected by any means then known to science.”