İNDİR
DESTEK VE HAREKET SİSTEMİ
İnsanda iskelet, kas ve eklemler destek ve hareket sistemini oluşturur
İSKELET SİSTEMİ
İSKELET:
Vücuda şekil veren, diklik, desteklik sağlayan ve bazı organları koruyan sert yapılara iskelet denir.
İskeletimiz kemik, kıkırdak ve eklemlerden oluşur
Vücudumuzdaki iskelet yaklaşık olarak 206 kemikten oluşmuştur.
Bir insan doğduğunda vücudundaki kemik sayısı 300 dür.
Kemikler canlı bir yapıya sahiptir.
Kemiklerin yapısında bulunan kalsiyum, magnezyum, ve fosfor gibi minareler kemiğe sertlik kazandırır.
İSKELETİN GÖREVLERİ:
- Vücudumuza şekil verir ve dik durmasını sağlar
- Kaslarla beraber vücut hareketini sağlar
- İç organlar ve kaslar kemiklere tutunur
- Organları dış etkenlerden korur
- Kan hücrelerini üretir ( alyuvarlar, akyuvarlar ve kan pulcukları )
- Bazı minerallerin ( Ca, P, Mg ) depolanmasını sağlar
KEMİĞİN YAPISI VE KISIMLARI:
Kemik zarı:
Kemiğin dışını kaplayan ince bir zardır.
Kemiğin beslenmesi, enine büyümesi ve kalınlaşmasında görev yapar.
Kırılan kemik kısımlarını onarır
Kemik kıkırdağı:
Esnek ve yumuşak bir yapıya sahiptir.
Kemik başlarının aşınmasını önler.
Uzun kemiklerde ise kemiğin boyca büyümesine yardımcı olur.
Sert kemik dokusu:
Kemiğin güçlü ve dayanıklı olan bölümüdür.
Kemik zarı ve ilik kanalı arasında bulunur.
(Sirke, kemiğin yapısındaki kalsiyumu uzaklaştırdığı için sirkede bekletilen kemik yumuşar ve bükülebilir hale gelir).
Kemik iliği:
Sarı ve kırmızı ilik olarak iki çeşittir.
Kırmızı ilik, kan hücrelerinin üretilmesini sağlar, kemiklerin baş kısmında bulunur.
Sarı ilik ise yağ depolar, sadece uzun kemiklerde bulunur.
Süngerimsi kemik dokusu: Gözenekli yapısının içi kırmızı ilikle doludur. Bu gözenekli yapı kemiğin dayanıklılığını azaltmaz esneklik sağlar.
NOT: Kulağımızdaki çekiç, örs, üzengi kemikleri vücudumuzun en küçük kemikleridir yaklaşık her biri 1 gramdır
NOT: Uyluk kemikleri vücudumuzun en uzun kemikleridir ve en sağlam kemiğidir taşıma kapasitesi yaklaşık 1650 kg dır
NOT: D vitamini,mineraller, hormonlar, beslenme ve genetik yapı kemikler için gereklidir.
KEMİK ÇEŞİTLERİ:
İskeletimizde şekil, büyüklük ve özelliklerindeki farklılığa göre ,üç çeşit kemik vardır.
1- kısa kemik: Kübik şeklinde, boyu ve eni birbirine eşit değerlerde olan kemiklerdir. Omurlar (33) ,el ve ayaklardaki bilek kemikleri bu gruba girer.
2 – uzun kemik: Silindirik yapıda, boyları enlerinden daha uzun olan kemiklerdir. Yapısında sarı kemik iliği bulunur. El, kol, ayak, ve bacaklarda bulunur. Uyluk, bacak, baldır, kaval, ön kol ve pazu kemiği bu gruba girer
3 –yassı kemik: Düz ve yüzeyleri geniş olan kemiklerdir. Göğüs, kaburga, kalça, kafatası, yüz, şakak, kürek ve topuk kemikleri bu gruba girer.
EKLEMLER:
Kemikleri birbirine bağlayan, yapılara eklem denir. Eklemler kemiklerin bir araya gelmesini sağlar. Vücudumuzdaki 206 kemiğin bir araya gelmesi ve iskeletin şekil kazanması eklemler ile sağlanır. Esneklik ve hareket yeteneklerine göre üç çeşit eklem vardır.
1- OYNAR EKLEMLER:
Bağladığı kemiklere çok çeşitli ve yönlü hareketler yaptırır
Vücudun aktif hareketini sağlayan eklemlerdir. Bu tür eklemlerde kemikler arasında boşluk vardır ve eklem boşluğunda kayganlaştırıcı sıvı vardır. Eklem sıvısı ile eklem kıkırdağı kemik başlarının hareket sırasında aşınmasını önler ve hareketi kolaylaştırır.
Kol, bacak ve çenede bulunur Omuz eklemi, kalça eklemi,
diz eklemi, bilek ve parmak eklemi bu gruba girer
NOT: Eklem sıvısı sadece tam oynar eklemler arasında bulunur
2- OYNAMAZ EKLEMLER:
Bu kemiklerin birleştirdiği kemikler arasında boşluk ve eklem sıvısı yoktur. Oynamaz ekleme bağlı kemikler hiç hareket etmezler. Bağladığı kemikleri, testere dişleri şeklinde birbiriyle birleşmiştir. Kafatası ve kuyruk omurları arasında bulunur
3-YARI OYNAR EKLEMLER:
Bu eklemlerin hareketi, daha az olup, sınırlıdır. Eklem yapan iki kemik arasında daha az boşluk ve kemik kıkırdağı vardır. Kemiklerin kısıtlı hareket yapmasına imkan verir.
Göğüs kafesi, boyun ve Omurgadaki eklemler bu gruba örnek verilebilir
KASLARIN YAPISI VE GÖREVLERİ:
Kaslar lifli yapıda olup, demetler halinde düzenlenmiştir. İnsan ve hayvanlarda ET olarak söylenen yapılar, birer kas demetidir. Kas hücreleri, kasılma ve gevşeme şeklinde faaliyet gösterirler. Kaslar kemiklere özel bağlarla bağlanarak, iskelete hareket etme yeteneği kazandırır. Kaslar mitokondri bakımından zengindir
Kasların kasılıp gevşemesi sırasında bol miktarda besin ve oksijen tüketilir. Aşırı ve uzun süreli hareketlerde, vücuttaki oksijen yetersiz kaldığı için enerji yetmezliği ortaya çıkar. Bu olayın sonucu olarak kol ve bacaklarda yorulmalar oluşabilir.
*** Özellik, yapı ve çalışmasındaki farklılıklara göre, vücudumuzda üç çeşit kas bulunur.
DÜZ KASLAR:
İstemsiz olarak çalışır.
Bazı iç organların ( mide, bağırsak, kan damarları, yemek borusu ) yapısında bulunur.
Zayıf, düzenli, yavaş ve uzun süreli olarak çalışırlar.
Çalışması sırasında ise yorulmazlar
ÇİZGİLİ KASLAR:
İnsan iskeletine bağlı olarak çalışan kaslar, çizgili kaslardır.
Vücudun aktif hareketine yardımcı olurlar.
Hızlı, güçlü, ve kısa süreli olarak çalışır.
İstemli olarak çalışırlar.
Çok hızlı ve güçlü kasıldığı için, bir süre sonra yorulurlar.
KALP KASI:
Kalbin yapısında bulunur ve istemsiz çalışır.
Kalp kasları çizgili kaslara benzer.
Kalbin düzenli, hızlı ve uzun süreli çalışmasını sağlar.
Çalışması sırasında bol miktarda besin, oksijen ve enerji tüketir.
Düz kaslarda olduğu gibi yorulmazlar.
Ömür boyu sürekli olarak çalışır.
KAS TÜRLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI
DÜZ KAS
1-iskelete bağlı değildir
2-istemsiz (otomatik) çalışır
3- mide, bağırsak, yemek borusu
4- beyaz renklidir
5-geç yorulur
6-kasılıp gevşemesiyle iç
organların çalışmasını sağlar
ÇİZGİLİ KAS
1-iskelete bağlıdır
2-istemli hareket eder
( beyin ve beyincik kontrolü )
3-boyun,kol,bacak,göz kapağı
4-kırmızı renklidir
5-çabuk yorulur
6-kasılıp gevşemesiyle vücudumuzun
hareketini sağlar
KALP KASI
1-iskelete bağlı değildir
2-istemsiz (otomatik) çalışır
3-kalp
4-kırmızı renklidir
5-hızlı kasılır
6-kasılıp gevşemesiyle kan dolaşımını sağlar
7- Yapısı çizgili kasa, çalışması da düz kasa benzer.
HAREKETTE İSKELET KAS İLİŞKİSİ:
Kol ve bacaklardaki kemiklerin ön ve arkasında Birbirine zıt çalışan
Büzücü ve Gerici Kaslar Bulunur. Bunlar;
Ön kısımdaki kaslar; Kol ve bacakların bükülmesini sağlar
Arka kısımda bulunan kaslar; Kasıldığında ise kol ve bacakların açılmasını sağlar. Kasılan kas kısalır, kalınlaşır, sertleşir, şişer ve enerji harcar. Gevşeyen kas incelir, uzar, yumuşar ve enerji harcar.
Kaslar sadece kemiği değil deriyi de hareket ettirebilir. Göz, kapakları, dudak ve yüzün hareket etmesini de kaslar sağlar.
NOT:Tendom (kas kirişi); Kas ile kemiğin birbirine bağlandığı kısımdır
NOT: Soğuk havalarda titreme, vücut ısısının korunmasını sağlayan önemli bir olaydır
DESTEK VE HAREKET SİSTEMİYLE İLGİLİ HASTALIKLAR;
RAŞİTİZM: Çocukların büyüme çağında yeterli ( D ) vitamini almamaları sonucunda kemik gelişimlerinin bozuk olmasıdır. ( D) Vitamini güneş yardımıyla üretilir bunun için güneşin bol olduğu zamanlarda dışarıya çıkıp doğrudan alınmalıdır. Vücudumuz güneşi alması için el ve yüzümüzün açık olması yeterlidir.
BURKULMA: Ani ve ters bir hareket sonucu eklem etrafındaki bağların yırtılmasıdır. Tek tedavisi dinlenmedir.
ÇIKIK: Kemiğin, eklem yapısındaki yerinden çıkmasıdır. Genellikle kendiliğinden iyileşmez. Doktor
tarafından Kemiğin yerine oturması sağlanır
KIRIK: Kemiğin kırılmasıdır. Tedavi için önce kırık uçlar bir araya getirilir ve sonra alçı ile kaplanır.
KİREÇLENME: Yaşlanmayla birlikte ortaya çıkan ağrılı sertliklerdir. Bu sertleşmenin nedeni kemik yüzeyinde Biriken kalsiyum tuzlarıdır. Özellikle de hareketsiz veya az hareketli kişilerde daha sık rastlanır Tam tedavisi olmamakla birlikte ağrı kesici ilaçlar verilir. Ayrıca fizik ve kaplıca tedavisi önerilir
ROMATİZMA: Eklem veya kemiklerdeki ağrılardır. Özellikle soğuk ve rutubetli havalarda kendini gösterir.
Çok sayıda çeşidi vardır. Kas romatizması, Kalp romatizması, Ateşli romatizma gibi.
OSTEOPORAZ: Kemik erimesidir
KRAMP : Omurgalı canlıların çizgili kas hücreleri gereğinden fazla çalışınca yeterli enerjiyi oluşturmada zorlanır Çünkü oksijen yetersiz gelir. Ancak enerji ihtiyacının karşılanması gerekir. Bu amaçla Oksijensiz Solunum yapılarak enerji elde edilir. Oksijensiz solunumda laktik asit yorgunluk asidi denen bir madde oluşur bu madde dolaşımla beyne kadar ulaşır.
Beynimiz bize yorgunluk hissi verir, beynimiz dinlenmemizi ister, biz durmayıp kaslarımızı zorlamaya devam edersek o bölgedeki kaslar kasılıp çalışmaz olurlar. Bu duruma Kramp denir
Destek ve hareket sisteminin sağlığının korunması için;
1- Dengeli beslenilmelidir.
2- İskelet ve kasların gelişmesi için yaşa uygun spor yapılmalıdır.
3- Kemiklerin ve dişlerin gelişmesi için kalsiyum ve fosfor içeren (et, süt, yumurta ve peynir gibi) besinlerle birlikte D vitamini alınmalıdır. (D vitamini eksikliğinde çocuklarda raşitizm, büyüklerde osteomalizi denilen kemik erimesi hastalığı oluşur).
4- Kemiklerin gelişmesi için yeterince (D vitamininin görev yapabilmesi için) güneş ışığı alınmalıdır.
5- Sivri burunlu, dar ve yüksek topuklu ayakkabılar giyilmemelidir.
6- Ağır yük taşınmamalıdır.
7- Aşırı kilolardan ve spordan kaçınılmalıdır. (Kemiklerde şekil bozukluğu oluşur).
8- Duruş ve oturuş biçimlerin dikkat edilmelidir. (Sandalyeye dik oturulmalıdır, kambur durulmamalıdır). (Kemiklerde şekil bozukluğu oluşur).
9- Dik yürünmelidir.
10- Yük taşınırken veya kaldırılırken dengeli (iki elle) tutulmalıdır. (Çanta tek omuzda taşınmamalıdır, yükler dizleri bükmeden kaldırılmamalıdır). (Kemiklerde şekil bozukluğu oluşur).
11- Kasların güçlenmesi için protein içeren besinler alınmalıdır.
12- Kırık, çıkık ve burkulmalarda (çıkıkçıya ve kırıkçıya değil) doktora gidilmelidir.
13- Tetanos bakterisi, istemsiz kasılmalara yol açar. Tetanos iğnesi yaptırılmalıdır.